26 Mayıs 2009 Salı

Terk Edip Giderken, Dönmeyeceğine Söz Verir misin..?



Yaptıklarının bedelini öderken başını dik tutabilecek misin?

Son sözü söylemenin sözümona keyfini yaşarken filmlerdeki gibi 'ceketimi aldım ve arkama bile bakmadım' repliğini eşe dosta böbürlene böbürlene anlatırken bir daha dönmeyeceğine emin misin?..

Büyük bir gürültüyle içerdekinin yüzüne çarptığın kapıyı, bir süre sonra nazik nazik tıklamayacağından hiç şüphe duymuyor musun?..

Yataktan kalkarken aylarca dokunduğun bu tene bir daha dokunmayacak kadar onurlu musun?..

Merdivenlerden hışımla inerken sildiğin telefon numaramı tekrar yazmayacağına dair ettiğin yemini tutabilecek misin?..

‘Beni bir daha arama’ diye bağırırken ‘Beni bir daha aramayacak’ kadar kendine güveniyor musun?..

Ağız dolusu sövgülerin için yüzün kızararak özür dilemeyecek kadar karakterli misin?..

Aynı ismi taşıdığımız arkadaşına seslenirken aklına gelme olasılığım seni rahatsız etmiyor mu?..

Bir süre sonra ortak arkadaşlarımıza ‘ne yapıyor, iyi mi’ diye sormayacağından…

Başka biriyle gördüğünde üzülüp, sinirlenmeyeceğinden…

O akşam yağmura aldırmadan niçin kendini yerlere atıp, hıçkıra hıçkıra ağladığını eşe dosta izah edecek mazeretlerin hazır mı?..

Bazı şarkılarda gözünden akan suyun yaş olmadığına inandırabilecek misin yanındakini?..

‘Ne olur gitme’ derkenki halimi, yaşlı gözlerinle ‘Ne olur, hata yaptım’ derken yaşamayacağından…

Yalvarırken bıraktığın bana bir şans daha için yalvarmayacağından…

Perişan bırakırken, perişan dönmeyeceğinden, emin misin?

Terk edip giderken, dönmeyeceğine söz verir misin?..

0 yorum:

Yorum Gönder